16 Ağustos 2009

of :)

ooh..
nerden başlasam bilemedim. yaz okulu bitti, çaktım aa' yı bi' güzel. mutlu muyum - sanırım değilim ama niyeyse

içimde garip bi' rahatlık da yok değil. aylardır uyuyamayan, uyudu mu da 2-3 saat uyuyan ben, eski haline döndü. 2

gun once 17 saatlik güzel bir uyku çektim. memlekete, lise arkadaslarimin yanına donmeyi beklerken başıma gelmeyen

kalmadı tabii (her zamanki gibi). eski ev arkadaşımın da hep söylediği gibi "bu tip şeyler hep gelir bizi bulur"

lafı bir kez daha doğruluğunu kanıtladı. evde yalnız kalamayan, beni deli eden, bağırıp çağırınca ağlamaya baslayan

ev arkadasimi memleketine postaladım. ama yine her zamanki gibi nefret edemedim ondan. yine üzüldüm onu aştiye

bırakırken. yine bi' hüzün çöktü üstüme... beni o kadar deli etti, o kadar tepemin tasını attırdı ama yine de o

giderken üzüldüm... garip bi' adamdı. çok kısa bi' süre tanıdım onu ama niyeyse garip, farklı bi' adamdı. gelmiş

kaç yaşına, halen yalnız kalmaya korkan, kapıyı defalarca kitleyen, korkak, belki aşırı derecede korkak bi adamdı.

lakin herkes bişeyler yaşıyo bu hayatta. ama bakkala kadar giderken bile kapıya 4 kilit vuran başka bi adam daha

görmedim. geçen sene kaldığım ev ankaranın belki de en berbat semtlerinden birindeydi. evimizden hırsız eksik

olmazdı. polislerle kanka olmuştuk hatta o derece :). ama yine de, ben de, arkadaşım da rahat rahat yalnız

kalabiliyorduk o güzelim evde. aptallık değil, deli cesareti hiç değil, ama kalıyorduk işte. şimdiki evin ne kadar

güvenli, ne kadar oturmuş bi' muhitte olduğunu görseniz bu garip arkadaşıma "bir araba" söversiniz emin olun. lakin

o da gitti, dertler bitti mi - bitmedi tabii ki. en azından bi' manyaktan kurtuldum :). dünkü 17saatlik uykumun

üstüne 3 film devirdim ve şu son izlediğim "the holiday" beni niyeyse çok etkiledi. içim bi' garip oldu. uzun

zamandır ilk kez güldüm, kahkaha attım, bi' başkasının mutluluğu beni bu kadar mutlu etti. kesinlikle tavsiye

ediyorum. daha filmin başında bi' "love actually" havası sezmiştim. belki biraz "spoiler" olacak ama haklı çıktım

:). tabii burda "ivana milicevic", "january jones", "elisha cuthbert" gibi tatlı ablalarımız yok ama kate abla da

hiç yoktan iyidir. ama tabii ki ivana abla' nın yeri bi' başka.. :'( belki bu etkilenme olayında rüyamda gördüğüm

kızı etkisi de büyüktür. ya o ne tatlı bi' rüyaydı öyle :'( uyanasım, yataktan kalkasım gelmedi. (bi' insanın

uyanası nasıl gelmez, o da ayrı bi' tartışma konusu sanırım). bi' kız gördüm ki, hayatımı allak bullak etti kaç

gündür. aaah ah.. kim lan bu kız?! aşık olmak ne kadar tatlı bişeymiş. zaten artık erkekliğimden şüphe etmeye

başlamıştım koca yaz geçti nerdeyse, ben nerdeyse evden dışarı çıkmıyorum diye. bi' insan rüyasında aşık olur mu

ya.. (oluyormuş, sözlük sağolsun:) neyse, sus artık kuzu musun nesin.. kısa kes, yeter..

geldi geçti bi' dönem daha, kaldı birkaç ders. çalışıp dişi sıkıp bitirmek lazım artık şu okulu. hayırlısı...

toefl' u silip süpüren, lisede de, üniversitede de hazırlık görmemiş ben, bakalım 4. alışımda geçebilecek miyim

ingilizce dersini :). artık eskisi kadar kızmıyorum ama nedense. alışıyor insan sanırım. herşeye alışıyor.. neyse,

kısa keseyim de evi toparlayayım. daha yolculuk var.

Devamı...